SIK SORULAN SORULAR

PROLOTERAPİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Proloterapi nedir?

Proloterapi zayıflamış, aşınmış, yıpranmış, hasarlanmış, gevşemiş ve gücünü kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlere proliferatif (hücre ve doku yenileyici) ve irritan (tahriş edici) olan solüsyonların (dekstroz veya mannitol; her ikisi de doğal şekerden elde edilmiştir, lidokain-lokal anestetik) enjeksiyonu ile bu dokularda proliferasyon (yenilenme, çoğalma) oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Enjekte edilen proliferatif solüsyonlar eklemde, tendonların kaslarla birleşme yerlerinde, tendonların ve ligamentlerin kemiklere yapışma yerlerinde enflamasyon (yangı) oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve güçlenmesini sağlar. Bu yangısal (enflamatuar, iltihabi) süreç vücudun iyileştirici mekanizmalarını harekete geçirir. Tendon, ligament ve kıkırdaklarda yenilenme meydana gelir. Bunu takiben eklem, tendon, ligament ve kas ağrıları tedavi edilir.

Proloterapi nasıl bulundu; hangi ülkelerde uygulanmaktadır?

Proloterapi (prolotherapy) 1940‘lı yıllarda Amerikalı doktor Dr George S. Hackett tarafından bulunmuş, daha sonra Dr Hackett ve Dr Hemwall tarafından geliştirilip ilerletilmiş bir tedavi yöntemidir. Yaklaşık 50-60 yıldır başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde başarıyla uygulanan ve yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ülkemizdeki geçmişi 7-8 yıldır.

Proloterapi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı (laksite)

Tendinit ve ligamentit (Tendon ve ligamentlerde iyileşmeyen kronik ağrılar)

Bursit (eklem ve tendonların kayganlığını sağlayan sıvı üreten organlarda inflamasyon)

Artroz (eklem kireçlenmeleri, aşınma ve eskimeler)

Kas ve tendonların tekrarlayan şişmeler ve ağrılar sonucu işlev yapamadıkları rahatsızlıklar

Baş ağrıları

Bel ağrıları( fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Boyun ağrıları (fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Sırt ağrıları (fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Omurgada, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve ligament ağrıları

Topuk dikeni ve plantar fasiit

Ayak bileği, el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar

Koksigodinia (Kuyruk sokumu ağrısı)

Skolyoz (skolyozda bilinenin aksine ligament inbalansı çok önemli bir sebeptir)

Osteitis pubis

Diz ağrıları (kondromalazi, kireçlenme, menisküs, ligament hasarı)

Tenisçi ve golfçü dirseği (epikondilit)

Morton nöroması.

Spondilolistezis (bel kayması)

Karpal Tünel Sendromu.

Avasküler nekrozlar (kemik dokusunun yetersiz kanlanması nedeniyle nekroze olması)

Donuk omuz.

İmpingement sendromu.

Proloterapi kaç seans uygulanmaktadır?

Kaç seans yapılacağını hastanın ve hastalığının durumu belirler ve birçok faktöre bağlıdır. Hastanın yaşı, kilosu ve hastalığın süresi, hasarın büyüklüğü ve derecesi, diyabet, hipotiroidi, metabolik sendrom, obezite, sigara ve alkol kullanımı gibi ilave problemlerin olması iyileşme süresini uzatır. Çoğu hasta için 4-6 seans yeterlidir, bazı hastalar 1-2 seansta anlamlı düzelmeler gösterirken bazı hastalarda sonuç almak için 8-10 seanslık uygulamalar gerekebilir.

Proloterapi hangi aralıklarla yapılmaktadır ve seans süresi ne kadardır?

Enjeksiyonlar 3-4 haftada bir yapılmaktadır. Fakat doktorunuz tedavinin seyrine göre bu süreyi 2 haftaya kadar kısaltabilir ya da 6-8 haftaya kadar uzatabilir. Seans süresi enjeksiyon yapılacak alanın büyüklüğüyle doğru orantılı olarak artar. Örneğin bel proloterapisiyle dirsek proloterapisi aynı sürede yapılmamaktadır. Her bir senslık uygulama süresi 30-40 dk sürebilir. Bu sürenin sadece küçük bir kısmında enjeksiyonlar yapılır, geri kalan süre enjeksiyon yapılacak yerlerin cerrahi kalemle işaretlenmesi ve enjeksiyondan sonra proloterapinin etkinliğini artırmak için uygulanan sıcak tatbik etme işlemi için kullanılır.

Proloterapide enjeksiyonlar ağrılı mıdır?

Hastaların  enjeksiyonlar  sırasında  hissettikleri ağrı  hastanın  tamamen  ağrı  eşiğiyle  alakalıdır. Enjeksiyonların  ağrısından  dolayı  tedaviyi  yarım  bırakan  hasta  çok  nadir  olmaktadır. Zaten enjeksiyonlardan  korkan  bu  gibi  hastalarda da tedaviyi  sürdürmek  doğru  değildir. Hastalarımızın  hemen  hemen  tamamı  tedaviyi  iyi  tolere  eder, tedavi  protokollerine  uyar  ve  tedavisini  tamamlar.

Proloterapiden sonra ağrım olacak mı? Enjeksiyonlardan sonra dinlenmeli miyim?

Proloterapiden  sonra  imkanınız  varsa  ilk  3 gün  dinlenin. Böyle  bir  imkanınız  yoksa  kendinizi  zorlamadan  günlük  işlerinize  devam  edebilirsiniz. Enjeksiyonlardan  sonra  tedavi  yapılan  bölgeye  ilk  3  gün  3-4  saatte  bir  15-20  dakika  sıcak  su  torbalarıyla  sıcak  uygulama  yapmanız  tedaviden  göreceğiniz  faydayı  artıracaktır. Sıcaklık  derecesi  yüksek  olmalıdır  fakat  cildinizi  yakmamaya da  dikkat  etmelisiniz. (bu uygulamayı  eczanelerden  alacağınız  termoforu  bir  havluya  sararak  yapabilirsiniz)

Daha önce sorunlu eklemimden bir ya da birkaç defa ameliyat oldum proloterapi olabilir miyim?

Sıkıntılı olan ekleminizden (bel, boyun, diz, kalça, omuz vs.) daha önce geçirmiş olduğunuz ameliyat ya da ameliyatlar genelde proloterapi yapılmasına engel değildir. Bu hastaların da büyük kısmı tedaviden fayda görmektedir. Daha önce geçirilmiş cerrahi müdahaleler seans sayısını artırabilir.

Proloterapi enjeksiyonlarında kullanılan ilaç veya solüsyonlar nelerdir?

Proloterapide kesinlikle KORTİZON kullanılmaz. Geçmişte sodyum moruat, fenol, hipertonik salin gibi solüsyonlar kullanılmıştır. Günümüzde hipertonik dextroz ya da mannitol solüsyonları (doğal şekerden elde edilen değişik yoğunluktaki sıvılar) kullanılmaktadır. Bu solüsyonlar kullanılırken hem ağrı şiddetini azaltmak hem de proliferatif etkinliği artırmak için bir miktar lokal anestetikle karıştırılmalıdır.

Proloterapi ile başarı oranı nedir?

Hasta sabırlı olup doktorunun da tavsiyelerine uyduğu takdirde başarı oranı %70-80 dir. Bu başarı oranı bel fıtığı, diz kireçlenmesi vs. gibi kronik, tedavisi zor ve ağır hastalıklar göz önüne alındığında oldukça iyi sayılır.

Proloterapi iyileşmeyi %100 garanti edebilir mi?

Hiçbir tedavide böyle bir garanti yoktur. Çünkü iyileşmeyi etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin; kalça, diz protezi ya da bel fıtığı ameliyatından sonra bile %100 iyileşeceğiniz, ağrılarınızın tamamen geçeceği garantisi yoktur, hatta bu tip cerrahi müdahaleler hastanın durumunu daha da kötüleştirebilir. Ayrıca ameliyattan sonra dahi ağrıları geçmeyen hatta artan hastalar vardır. Bu nedenle ameliyat gibi ciddi ve travmatik bir tedaviden önce proloterapi gibi basit, doğal, zararsız ve etkili bir tedavinin kesinlikle denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Proloterapi direkt ağrıyı tedavi eden değil, ağrıya sebep olan problemi tedavi ederek ağrıların doğal, kalıcı ve etkili bir şekilde geçmesini ya da azalmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir.

Proloterapi gebelerde kullanılabilir mi?

Zorunlu bir hal olmadıkça gebelerde proloterapi yapılması uygun değildir. Doğum sonrası ve emzirme döneminde rahatlıkla yapılabilir.

İltihaplı romatizmalara bağlı ağrılarda proloterapi yapılabilir mi?

Proloterapi   iltihaplı  romatizma  hastalıklarını  tedavi  eden  bir  yöntem  değildir.İltihaplı  romatizma  hastalıklarında (ör:Ankilozan Spondilit, Romatoid Artrit)  remisyon (sönme) dönemlerinde  romatizmanın  eklem, tendon ve ligamentlerde  meydana  getirdiği  zayıflığı  tedavi  etmek ,  eklemi  güçlendirmek  ve  mekanik  kökenli  ağrıları azaltmak  için  uygulanabilir.

Proloterapi diğer tedavilerle kombine edilebilir mi?

Proloterapi   diğer  bazı  tedavi  yöntemleriyle  kombine  edilebilir.Kan  dolaşımını  artıran  her  yöntem  proloterapinin  etkinliğini  artırır.Biz  kliniğimizde  proloterapiyi gerekli  gördüğümüz  hastalarda  İMS (İntramusküler Stimülasyon – Kuru İğne Tedavisi) ve Nöroproloterapi  ile  kombine  ederek  kullanıyoruz.

Proloterapinin yan etkileri nelerdir?

Proloterapide  sık  görülen  yan  etkiler  enjeksiyon  bölgesinde ağrının  artması (aslında beklediğimiz ve istediğimiz bir durumdur), morluk, şişlik, sertlik, grip  benzeri semptomlar, baş ağrısı  gibidir. Bu  yan  etkilerin  hastaya  bir  zararı  yoktur  ve  zamanla kendiliğinden  geçer.

Ciddi  yan  etkiler  ise  çok  nadiren  görülür.  Bir  örnek  verecek  olursak; A.B.D’ de   köklü  bir  proloterapi  kliniği  olan  Caring  Medical  verilerine  göre  uygulama  bölgesinde  enfeksiyon  riski  binde  bir  ile  onbinde  bir  arasındadır, biz  kliniğimizde  bu  riski  daha  da  düşürmek  için  ek  sterilizasyon önlemleri  alıyoruz ( steril  eldiven  kullanmak, izopropil  alkole  ek  olarak  betadin  kullanmak  gibi)

Proloterapinin travmalarda ve ligament zorlanmalarında koruyucu etkisi var mıdır?

Proloterapi ağrılı ve kısmen invazif bir yöntem olduğunda koruyucu tıp uygulamalarında tercih edilmez, ancak daha önce bu yöntemle tedavi edilen hastalarda zaman zaman benzer uygulama yapmak tekrarlayıcı zedelenmeleri önleyebilir.

Proloterapide iyileşme süreci nasıldır?

Proloterapide  iyileşme  süreci  hastanın  ve  hastalığın durumuna  göre  değişir.İyileşme  sürecini  etkileyen  faktörler;   hastanın  yaşı, kilosu, ek  hastalığının  olup olmaması (Diyabet , hipotiroidi vs.) ,alkol-sigara  kullanımı, hastalığın  kronikliği-süresi, hastalığının  ağırlığı, hastanın  vücudunun  iyileştirme  kapasitesi, tedavi  yapılan eklemin  büyüklüğü, tedavi  yapılan  eklemin  yük  taşıyıp  taşımaması  gibidir.İlk  seans  uygulandıktan  ortalama  3 hafta  sonra  klinik  düzelme  görülmeye başlanır.Bazı  hastalarda  yukarıda  bahsettiğimiz  nedenlerden  dolayı  birkaç  seans  uygulandıktan  sonra  iyileşme  görülmeye  başlanabilir.Proloterapide  bazı hastalarda  ilk  seanslarda  ağrılarda  zaman  zaman  artma  ve  azalma  periotları  görülebilir,  endişelenecek  bir  durum  yoktur.Tedavide  başarılı  olunduğu  taktirde ( Başarı  oranı  %70-80’dir)  ilerleyen  seanslarda  ağrılar  hızla  azalacaktır.

 

PROLOTERAPİ HASTASI OLUP OLMADIĞINIZI GÖSTEREN 10 KRİTER

1)Ağrım var ve bir travma sonrası gelişti.O travmadan beri  ağrı duyuyorum.

2)Düşme çarpma olmadı ancak eklemlerimde gittikçe artan bir ağrı var.Yol yürümek ve çömelmekle ağrım artıyor.Eklemlerimden ses geliyor.

3)Çok az ağrım var , ağrı kesici almaya gerek duymuyorum.Ağrımın ilerlemesinden korkuyorum.Dizinde kireçlenme var dediler.

4)Ağrım var ama çok sağlıklıyım başka hiçbir problemim yok.

5)Yaşam standartlarımı düşüren ve hareketlerimi kısıtlayan ağrım ve hareket kısıtlılığım var.

6)Bazı aktiviteler ağrımı artırıyor.

7)Kas spazmları kesinlikle benim ağrımın bir parçasıdır.

8)Ağrımdan kurtulsam başka sorunum yok.

9)EMAR ve grafilerimde hiçbir problem çıkmadı ama ağrım var doktorlar bel fıtığı başlangıcı dediler.

10)Bende bir his ve duyu kusuru yok ,uyuşukluk yok ,ancak ağrım var.

DİYORSANIZ SİZ PROLOTERAPİ HASTASI OLABİLİRSİNİZ.PROLOTERAPİ UYGULAYAN BİR HEKİME GÖRÜNMENİZ FAYDANIZA OLABİLİR.

 

PROLOTERAPİ OLAN HASTANIN KESİNLİKLE UYMASI GEREKEN KURALLAR NELERDİR?

*Asla NSAI grubu dediğimiz ağrı kesicilerden (apranax, majezik, voltaren, etol, melox vs. gibi) almayınız. Antienflamatuar etkisi olan bu ağrı kesiciler PROLOTERAPİ nin etkisini ortadan kaldırır.Çok ağrınız olursa size reçete edeceğimiz antienflamatuar etkisi olmayan parasetamol grubu ağrı kesiciler (parol, minoset vs. ) ya da tramadol (contramal, zaldiar) alabilirsiniz. Bu konuda bize danışabilirsiniz.

*PROLOTERAPİ uygulandıktan sonra tedavi uygulanan bölgeye ilk 3 gün 3 saatte bir 20 dakika sıcak uygulama yapınız. Bu uygulama PROLOTERAPİ den göreceğiniz faydayı artırır (bunu eczanelerden alacağınız sıcak su torbalarıyla yapabilirsiniz. Şeker hastaları ya da duyuları azalan yaşlı hastalar sıcak uygulama sırasında hissetmediklerinden ciltlerinde yanık oluşabilir, buna dikkat ediniz).

 

PROLOTERAPİ OLAN HASTANIN UYMASI HALİNDE TEDAVİDEN GÖRECEĞİ FAYDANIN ARTACAĞI DURUMLAR NELER?

*Vereceğimiz egzersizleri mutlaka düzenli yapınız (özellikle germe egzersizleri). Egzersiz yaparken sizde ağrı ve yorgunluk oluşturduğu sınıra kadar yapınız. Vücut dilinizi dinleyin, aşırı zorlamayın.Ciddi ağrınız olduğu zamanlarda egzersiz yapmayın. Egzersiz yaparken oluşabilecek hafif ve geçici ağrılar önemli değildir. Çok ağrınız yoksa hareketsiz kalmayın.

*PROLOTERAPİ sırasında size reçete edeceğimiz gıda takviyelerini almanız tedavinize olumlu katkı sağlar. Bunlar; Glukozamin kompleksi, Tip 2 Kollajen, C vitamini, Omega 3’ tür (bu ürünleri eczanelerden ve güvenilir markalardan alın).

*Kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız kalp doktorunuza danışarak kan sulandırıcı ilacı kestikten 5 gün sonra PROLOTERAPİ olabilirsiniz. Günde alınan 100-150mg Aspirin PROLOTERAPİ yapılmasına engel değildir.

*Günde 2,5-3 litre su için.

*Basit karbonhidratları mümkün olduğunca hayatınızdan çıkarın. (şeker, un ve undan yapılan mamüller ekmek, poğaça, simit, kek, börek, tatlılar vs gibi)

*Mineral, vitamin ve proteinden zengin beslenin. Bol sebze yiyin, sebzeleri özellikle çiğ olarak tüketmeye gayret edin( domates, biber, maydanoz, dereotu, nane, tere, turp, soğan, sarımsak vs). Her gün bol ev yoğurdu tüketin.

*PROLOTERAPİ den sonra ilk 3 gün ağrınız artabilir. Bu vücudunuzun tedaviye yanıt verdiğini gösterir, iyiye işarettir. Bu ağrılar azalarak 10 güne kadar uzayabilir. Unutmayınız ki PROLOTERAPİ direk ağrı kesici bir yöntem değildir, ağrılı bölgedeki hasarı tedavi ederek ağrıların doğal ve kalıcı olarak azalmasını ya da tamamen ortadan kalkmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir.

*PROLOTERAPİ de hasta hekim uyumu ve hastanın sabrı (çünkü kısa süreli bir tedavi değildir, ayrıca tedavinin başlarında ağrılarda zaman zaman artma zaman zaman azalma olmaktadır bu PROLOTERAPİ nin doğal seyridir ve bu yüzden sabır gerekmektedir) üst düzeyde olduğu takdirde başarı oranı % 70-80’ lerdedir.

Proloterapi Ana Sayfaya gitmek için tıklayınız.

Visited 1 times, 1 visit(s) today