Posts tagged Ağrı tedavisi

THERAFLEX TEDAVİ SİSTEMİ NEDİR? HASTALARA NASIL YARDIMCI OLUR?

Omurganın verimli çalışması için hem esnek hem de dayanıklı olması gerekir. Omurga esnekliğini kaybettikçe omurgada bulunan eklemler ve diskler daha fazla yüklenmeye ve gerilmeye maruz kalır.

Omurga problemlerini tedavi için omurganın esnekliğini ve dayanıklılığını devam ettirmek gerekir.  Bel, boyun ve sırt bölgesinde ağrıya yol açan her hangi bir blokajı, kilitlenmeyi ve tutukluğu olabildiğince erken tedavi etmek gerekir. Theraflex bu amaçla geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir.

 

Omurga-tedavisinde Theraflex

 

Theraflex nasıl çalışır?

Bilgisayar kontrollü theraflex tedavi sistemi 4 adet pistonu olan biyonik bir el gibi çalışır. Omurgadaki iki komşu eklemdeki fark edilebilen veya fark edilemeyen blokajları, kilitlenmeleri açmak için kullanılan hafif, güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir. Bir çeşit bilgisayarlı manuel tedavi yöntemidir. Elle yapılan manuplasyonlara göre çok daha güvenli ve etkilidir.

 

Theraflex çalışma metodu

 

Geleneksel manuel tedavi tekniklerinde terapist omurga eklemlerindeki blokajları çözmek için parmaklarını ve ellerini kullanır. Ancak unutulmamalıdır ki omurga eklemleri parmaklardan çok daha güçlü ve büyüktür, bu sebeple birçok terapistin elleri bu işlemden zarar görür. Çoğu zaman etkili bir tedavi sağlanamaz. Bazen kontrolsüz manuel tedaviler hastaların zarar görmelerine de sebep olabilir.

Theraflex tedavi sisteminde iki komşu omurun yan çıkıntılarına değişen derecelerde basınç uygulanarak blokajlar çözülür. Aynı seansta omurgadaki birçok eklem problemi tedavi edilebilir.

Ağrılı omurga hastalıkları ile ilgili yeni geliştirilen theraflex tedavi yöntemi İngiltere’de birçok klinikte başarılı bir şekilde 20 yıldır kullanılmaktadır. Theraflex İngiltere dışında ABD’de de kullanılmaya başlanmıştır.

Theraflex refleks tedavisi adını verdiğimiz bu tedavi metodu; güvenilir, ekonomik ve etkili bir tedavi yöntemidir.

 

Theraflex Refleks Tedavisi

 

Etkinliği ilk seanstan itibaren başlayan bu yöntem;  omurganın mekanik kaynaklı her çeşit probleminde ve her yaşta kullanılabilir,  beş veya daha az seansta sonuç alınabilir. Birçok kişi ve birçok hastada hızlı ve etkili bir iyileşme sağlar. Bu cihaz aynı zamanda ağrısı olmayan ancak omurga esnekliğindeki azalmadan dolayı şikâyetleri olan hastalarda da kullanılmaktadır (omurga gençleştirme, spinal wellness).

Theraflex tedavisi  ilaçsız, ameliyatsız, iğnesiz, zararlı bir zorlama işlemi olmadan, omurgayı tedavi edici, koruyucu ve yenileyici bir tedavi yöntemidir.

Eğer bel ağrısı çekiyorsanız ve omurga problemlerinden dolayı hareket kısıtlılığından şikâyet ediyorsanız, Theraflex tedavisi sizin tam aradığınız bir yöntemdir.

 

Bel Ağrı Tedavisi'nde Theraflex Tedavi Sistemi

 

Theraflex tedavi sistemi üç aşamada gerçekleştirilir;

1-Spazm çözme modu; omurganın sonraki işlemlere hazırlanması için kaslardaki spazmı gidermek amacıyla yapılır.

2-Reflex modu; omurga kasları ve kas gruplarındaki germe reflekslerini uyarmak için uygulanır.

3-Mobilizasyon modu; nazikçe ve sürekli bir şekilde eklem blokajlarını (kilitlenmelerini) çözmek amacıyla yapılır.

 

Theraflex hangi durumlarda kullanılır?

  • Bel, boyun ve sırt fıtıkları ve bunlara bağlı ağrıları
  • Omurganın mekanik kaynaklı ağrı sendromları
  • Günlük yaşam aktivitelerini, iş ve mesleki faaliyetleri, spor aktivitelerini kısıtlayan omurga hastalıkları
  • Trafik kazası ya da yüksekten düşmeler sonucu oluşan ve uzun süren whiplash yaralanmaları
  • Doğum sonrası devam eden bel ağrıları
  • Omurga esnekliği gerektiren golf, tenis, kayak gibi sporlar ile ilgilenenlerde ve omurganın yeterince esnek olmaması durumlarında
  • Bel ameliyatı geçirdikten sonra devam eden ağrı ve omurga tutukluklarında
  • Boyun tutukluklarında
  • Baş ağrılarında
  • Uzun süre bilgisayar kullanımına bağlı omurga sorunlarında
  • Siyatik ağrılarında
  • Sık tekrarlayan bel, boyun ve sırt tutulmalarında
  • Ağır bedensel iş yapanlarda omurga esnekliğini devam ettirerek omurgayı korumada
  • Sağlık için kuvvetlendirme ve güçlendirme egzersizlerine başlayan kişilerde
  • “Bununla yaşamaya alışacaksın” denilen, kronik ve zamanla kötüleşme potansiyeli olan omurga ağrısı sendromlarında
  • Uzun süre ayakta durmakla ya da oturmakla ortaya çıkan kronik bel ağrılarında.
  • Skolyozu olan hastalarda; therafleks refleks tedavisi skolyoza bağlı omurga eğriliklerinde, çok uzun süreli şikâyeti olan hastalarda bile tahmin edilemeyecek derecede düzelmeler sağlamaktadır.

PROLOTERAPİ HANGİ HASTALIKLARI TEDAVİ EDER?

PROLOTERAPİ TEDAVİSİ

 

Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı (laksite)

Tendinit ve ligamentit (Tendon ve ligamentlerde iyileşmeyen kronik ağrılar)

Bursit (eklem ve tendonların kayganlığını sağlayan sıvı üreten organlarda inflamasyon)

Artroz (eklem kireçlenmeleri, aşınma ve eskimeler)

Kas ve tendonların tekrarlayan şişmeler ve ağrılar sonucu işlev yapamadıkları rahatsızlıklar

Baş ağrıları

Bel ağrıları( fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Boyun ağrıları (fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Sırt ağrıları (fıtık, kireçlenme, operasyon sonrası)

Omurgada, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve ligament ağrıları

Topuk dikeni ve plantar fasiit

Ayak bileği, el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar

Koksigodinia (Kuyruk sokumu ağrısı)

Skolyoz (skolyozda bilinenin aksine ligament inbalansı çok önemli bir sebeptir)

Osteitis pubis

Diz ağrıları (kondromalazi, kireçlenme, menisküs, ligament hasarı)

Tenisçi ve golfçü dirseği (epikondilit)

Morton nöroması.

Spondilolistezis (bel kayması)

Karpal Tünel Sendromu.

Avasküler nekrozlar (kemik dokusunun yetersiz kanlanması nedeniyle nekroze olması)

Donuk omuz.

İmpingement sendromu.

 

KURU İĞNE TEDAVİSİ NEDİR?

Kas-iskelet sistemi ağrılarının en önemli sebebi kas spazmıdır. Kas spazmı birçok ağrı sendromu olarak kendini gösterir. Bunlar; baş ağrısı, boyun ağrısı, omuz ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı, tendinitler, entesopatiler, ligamentitler vs. Kaslardaki ağrılı spazmlar kaslara ve tendonlara, eklem aralığını daraltarak eklemlere binen yükü artırır. Disklere baskı yaparak fıtıklaşmalara, ağrılı omurga sendromlarına yol açar. Spazm damarsal yapıları da sıkıştırarak ekstremitelerde soğukluk, üşüme, ağrı, ödem gibi belirtilere yol açar. Ayrıca sinirlere olan baskılar sonucu siyatalji (bacak ağrısı), brakialji (kol ağrısı) gibi radikülopatiler oluşturur.

Kuru-igne-tedavis-ims

İntramusküler stimülasyon (IMS) ağrılı kas spazmlarının tedavisinde kullanılan önemli bir tedavi metodudur. Kuru iğneleme metodu olarakta adlandırılır. İMS çeşitli uzunluklardaki çok ince iğnelerin spazm olan kaslara batırılarak spazmın çözülmesi esasına dayanır. İMS; tek başına bir çok ağrılı hastalığı tedavi etmede yeterlidir. İMS; ilaç tedavisi, fizik tedavi, kaplıca tedavileri, kinezyoterapi (hastalıkların egzersizle tedavisi) gibi tedavi metodları ile kombine edilebilir.

Miyofasial ağrı sendromu (MAS)  sebebi bilinmeksizin herhangi bir bölgesel kas-iskelet sistemi ağrısını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kaslar ve onunla ilişkili yumuşak dokularda ağrı, hareket kısıtlığı, hassasiyet gibi belirtiler vardır. Miyofasial ağrıların en önemli sebepleri travmalar, duruş bozuklukları, tekrarlayan hareketler, stres, aşırı kullanım, doğumsal bozukluklar vs.

Miyofasial ağrılarının tanısı için herhangi bir test, röntgen, laboratuar bulgusu yoktur. Teşhis genellikle hastanın ifadesine ve hekimin muayenesine göre konulur. Bel ve boyun ağrıları gibi ağrı sendromları ile hekime başvuran bir çok hastada tomografi, MRI gibi ileri görüntüleme yöntemlerinde görülen patolojik değişiklikler ağrının gerçek sebebi olmayabilir.

Miyofasial ağrılarda tedavi oldukça zordur. Sebebi ortaya çıkarmak her zaman kolay değildir. İlaçlar genellikle çok az işe yarar. Kaplıca ve fizik tedavi vs. kısmen fayda sağlar. Egzersizler çok önemli olmakla birlikte, hastaların bu egzersizleri düzenli yaptığını söylemek çoğu zaman mümkün değildir.

Miyofasial ağrı sendromu olan hastalarda, spazm olur. Spazm olan kaslar kısalır ve kalınlaşır, aynı zamanda kas içindeki mikrosirkülasyon (dolaşım) bozularak kas iskemisi (oksijensizlik) oluşturur. Kaslarda dokunmaya, sıkmaya ve hareketlere karşı bir hassasiyet vardır.

Ayrıca; kasılan kas tendonları ve tendon yapışma yerlerini (enthesis) gererek, tendopati ve entesopatiye yol açar. Olay kronikleştikçe  eklemlerde yozlaşmalar, disk yıpranmaları, tendinitler, nöropati (sinir harabiyeti) gibi patolojiler ortaya çıkar.

IMS (intramuscular stimulation); Dr Gunn tarafından geliştirilmiş bir ağrı tedavi metodudur.

IMS de kasılmış ve kısalmış kasa bir iğne batırılarak bu spazm çözülmeye çalışılır. Bir kasta çoğu zaman çok sayıda ağrılı kasılmış kas demetleri olduğundan çoğu kez, çok sayıda iğneleme yapmak gerekir.

Tekrarlayan veya kronikleşmiş ağrıda spazmla birlikte fibroz doku gelişimi de varsa iğne sayısının ve iğneleme sıklığının arttırılması gerekir. Ancak fibrotik kaslarda olumlu sonuç her zaman mümkün değildir.

IMS bir akupunktur yöntemi midir?

IMS ile akupunkturun benzerliği, ikisinde de iğne kullanılmasıdır. Akupunkturda iğne belli noktalara yapılır ve 20 dk kadar beklenir. IMS de ise iğne spazm olan ve olması muhtemel kaslara yapılır ve hemen çıkarılır. Etkisini hemen gösterir. İMS de iğne nöroanatomik yapıya göre çeşitli doku derinliklerine yapılır. Kronik kas iskelet sistemi bozuklukları ve bu bozukluklara bağlı ağrıların tedavisinde İMS oldukça etkili bir yöntemdir.

Uygulama hangi aralıklarla  yapılmalıdır ?

Genellikle haftada 1 veya 2 defa, 6-10 seans arasında yapılır. İMS ağrılı bir yöntem olmasına rağmen sonuçlar oldukça iyidir.

AĞRI TERMİNOLOJİSİ

Ağrı : Gerçek veya potansiyel doku hasarına eşlik eden hoş olmayan duyusal veya duygusal tecrübe.

Impairment(yetersizlik): Psikolojik, fizyolojik ve anatomik yapı yada fonksiyon kaybı veya anamolisi

Nosisepsion:Doku hasarına sebep olan uyarının algılanmasıdır.

Nosiseptör  : Zararlı yada zarasız uyarıyı ayırdedebilen reseptör.

Ağrı  eşiği  : Uyarının ağrılı olarak algılanmadığı en düşük yoğunluk

Ağrı toleransı: Kişinin dayanabildiği en yüksek ağrı

Allodini   :Zararsız bir uyaranın ağrı olarak algılandığı anormal bir durumdur.

Parestezi   : Herhangi bir anormal duyu

Disestezi   : Ağrılı bir parastezidir, ayaklarda yanma hissi

Hipoentezi: Uyarana karşı azalmış hassasiyettir

Anestezi doloroze: Normalde uyuşuk bölgede ağrının hissedilmesi

Nevralji      : Sinir yada sinirin dağılım alanında ağrı

Hiperpati     : Tekrarlayan uyarıya anormal ağrı cevabı

Lancinating   : Batıcı ağrı, saplanır gibi ağrı

Algojenik maddeler: Histamin, sP, K+, PG

Deafferantasyon : Primer duyusal nörondan normal  girdinin kaybolması, PHN,sinir kopmaları

Santral ağrı   : Ağrı üreten kaynak, omurilik veya beyindedir.

Yansıyan ağrı: Doku hasarının olduğu bölgeden, başka yerde hissedilen ağrı

Fantom ağrısı: Vücudun cerrahi olarak alınan bölgesindeki ağrılar

Akut ağrı : Doku hasarı ile ilişkili, iyileşme süreci sonrası ortadan kalkan ağrıdır.

Kronik ağrı : Doku hasarı ile ilişkili olmayan 3 aydan uzun süren ağrı

Hiperaljezi: Ağrı algılanmasının artmasıdır. Primer veya sekonder olabilir. Primerde olay reseptörlerin hassasiyetinde artmaya, sekonderde ise  medulla spinalis (omurilik) de arka boynuzdaki ağrı iletimi yapan nöronların aktivasyon eşiğindeki düşmeye bağlıdır.

AĞRI NEDİR?

Ağrı tanımlanması güç bir duyumdur. Dokunma, basınç, titreşim, ısı gibi duysal kabiliyetlerimize benzerlik taşısa da, bu duyuların yoğunlaşmış biçimi değil onlardan farklıdır. Ağrının temel görevi vücudun savunma mekanizmalarından biri olmasıdır. Ağrının algılanamadığı bir durum olan herediter ağrıya duyarsızlık nöropatilerinde kol ve bacaklarda yanıklar, travmatik ve iyileşmeyen yaralanmalar görülebilir. Ağrının organizmanın savunma mekanizmalarından olması tecrübelerle ilişkilidir. Daha öncesinde kötü bir tecrübe olduğu bir ağrılı uyaranla yeniden karşılaşıldığında, refleks şekilde o uyarandan kaçınılır. Ağrı ve nosisepsiyon kelimeleri anlamca birbirlerine yakın görünseler de, farklı iki kavramdır.

Nosisepsiyon çevresel bir alanda örneğin deride oluşan yangısal bir süreçle birlikte olan ve ağrılı uyaranların merkezi sinir sistemine taşınması, ağrıyla ilgili üst merkezlerde algılanması ve bu uyarana karşı olan tepkilerin ortaya konulması olayının bütünüdür. Oysa ağrı, nosiseptif sistemlerle ilişkili veya merkezi sinir sistemi kaynaklı, organizmada rahatsızlık, kaçınma hissi ile birlikte olan hoşa gitmeyen bir duyumdur. Yani ağrı nosisepsiyon denen fizyolojik algı-tepki zinciri içinde yalnızca hissedilen duyumdur.

Ağrı anlık bir ağrılı bir uyarana karşı kısa süreli olabildiği gibi dirençli yada kronik nitelikte olabilir. Dirençli ağrılar nosiseptif veya nöropatik orijinli olabilir.

Nosiseptif ağrı, doku zedelenmesi sonucu deri üzerinde bulunan nosiseptörlerin uyarılması sonucu ortaya çıkar ve sıklıkla yangı buna eşlik eder.

Nöropatik ağrılar, doğrudan çevresel veya merkezi sinir sisteminde sinirlerin zedelenmesi ile oluşur. Nöropatik ağrılar yanıcı ya da kısa süreli, batıcı karakterdedir. Tedavileri oldukça zor ve karmaşıktır.